7 Nisan 2008 Pazartesi

bi' durun, bi' nefes alın













ölümüne fanatiğim, şiddete de meylim var...destek her zaman...asla toplu tepkilere katılmadım bugüne kadar, kimseyi yuhlamadım,ıslıklamadım tribünde...olduğum gibiyim, BEŞİKTAŞ dediler akan suları durdurdum, babamdan sopa yedim, kardeşime vurdum, evden kovuldum, evden kaçtım, kız arkadaşımla kapıştım, ayrıldık(sonra barıştık tabi), kolpadan sert durmaya gerek yok, uefa'da çeyrek finalde elendik kız gibi ağladım, annem geldi ''ben ölsem bu kadar ağlamazsın'' dedi, ''öldüğün zaman bakarız'' dedim,8 tane yedik yine ağladım,formamla dışarı çıktım, laf atacak kurban aradım,gittiğim her maçtan sonra en az 2 gün konuşamadım, nasıl konuşayım ses yok, en kötü durumda bile vazgeçmedim, hiç küsmedim....bunların hepsini kendimi baz alarak yazdım ama bu cümleleri yazmayan fakat benim gibi yaşayan kim bilir kaç insan var...

şimdi bakıyorum da gazetelere,dergilere,web sitelerine herkes gaza gelmiş ''ya biz ne büyük taraftarız...'' ya da ''böyle bişey görülmemiştir,bunlar ne güzel taraftar...'' benzeri şeyler var...

ben bunların tribünü dolduramadığı zamanları da, takımlarının kötü gittiği dönemde bi' tekme de onların vurduğu zamanları da hatırlıyorum...

kendilerine gerçekten ''taraftar'' diyebiliyorlar mı en çok onu merak ediyorum...? yönetimin kareografisini hazırladığı renkli kartonlar koltuklara koyuluyor verilen işaretle açılıp kapanıyor... tv'nin sesini sonuna kadar açıyorum belki duyarım diye ama sesleri çıkmıyor...tarihlerinde ilk kez deplasmanda seslerini duyduk geçenlerde...aferin en azından kendi adlarına bir ilki gerçekleştirdiler...

ama artık bi' durun bi' nefes alın, siz ''taraftar'' değil seyircisiniz, siz kulübün gerçek sahibi değil yönetimin kuklalarısınız...bir işaretleriyle renkli kartonlarını kaldıran bi işaretleriyle indiren kuklalar...hele öteki ''kırmızılı'' takım....onları değerlendirmeye almaya bile gerek yok...onlar klasman dışı...

futbolu tartışmıyorum...sadece TARAFTAR'la seyircinin arasındaki nüansı, desteği başarıya endekslenmiş seyirciyle ''sevinmek için sevmeyenler''in farkını görmenizi istedim...

Hiç yorum yok: